Freelance Çalışanlar Twitter Kullanırken Nelere Dikkat Etmeli?

Buradaki makalede freelance çalışanların neden Twitter kullanması gerektiğini yazmıştım. Devamı niteliğindeki ikinci makalemde ise Twitter kullanmaya başlamadan önce ve kullanırken nelere dikkat etmek gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Eğer okumadıysanız, öncesinde ilk Twitter makalemi okumanızı tavsiye ederim: Freelance çalışanlar neden Twitter kullanmalı?

Lafı fazla uzatmadan, freelance çalışanlar için Twitter rehberi olabileceğini düşündüğüm yazıma hemen geçmek istiyorum.

Profil ayarlarınızı doğru yapın

Twitter kullanmaya karar verdiyseniz ilk yapmanız gereken Twitter’a üye olmak ve bir profil oluşturmak. Üye olmak çok basit zaten. Buradaki asıl nokta profil ayarlarınızın ileride size hatalı sonuçlara mal olmayacak şekilde ayarlamak. Bu ayarları aşama aşama anlatmakta fayda var.

Kullanıcı Adı:

Bir kullanıcı adı seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, yaptığınız işlerden sizi tanıyanların hatırlayabileceği, tanımayanların ise kolaylıkla tahmin edebileceği bir kullanıcı adı seçmektir. Kullanıcı adı seçiminde en faydalı çözüm, freelance işlerinizin altına imza olarak attığınız ismi tercih etmek olacaktır. Bu sizin gerçek adınız da olabilir, website adresiniz de. Kısacası yaptığınız işlerin altında hangi ismi kullanıyorsanız Twitter hesabınızı da o isimle açmanız en doğru yoldur. Benim de twitter hesabımın twitter.com/ozdtasarim olması aynı sebepledir.

Bio:

Aslında bu bölüme bir şeyler yazmak kişisel tercihinize kalsa da, şunu bilmelisiniz ki Bio yani hakkınızda bölümüne ne yazarsanız yazın mutlaka okunur. Bu nedenle 160 karakterle sınırlandırılmış bir bölüm de olsa yaptığınız işi kısaca ifade edip tanıtımınızı yaparak, sunduğunuz hizmetleri listeleyebilirsiniz. Elbette bu sizin yararınıza olacaktır.

Avatar:

Twitter’da kullanabileceğiniz tek resim avatarınız olabileceğinden, yüklediğiniz resim çok çabuk Twitter kimliğiniz haline gelebiliyor. Bu nedenle avatar resminizin akılda kalıcı ve özgün olmalı. Bununla birlikte kim olduğunuzu ya da ne iş yaptığınızı çağrıştıran doğru resmi seçtiğinizden emin olmalısınız. Ben de dahil bir çoğumuz avatar olarak logomuzu kullanmamıza rağmen, kişisel fotoğrafınızın göründüğü avatarlar insanlarla aranızdaki kurumsal mesafeyi azaltarak daha güven verici bir durum oluşturuyor. Sonuçta birebir iletişim haline geçilen freelance işlerde çok önemli bir faktör olan “güven” unutulmamalı. Kısacası 80x80px’lik bir resim kullanarak nasıl bir iletişim kurmak istediğiniz konusunda doğru kararı verin.

Arkaplan Resmi:

Twitter’ın standart arkaplan resimlerinden birini kullanıyorsanız, aslında doğrusu onu bir an önce çöpe atıp kendinize özel bir arkaplan resmi kullanmaktır. Standart arkaplan resimleri, ciddi bir bağlantı ağı oluşturmanızda eksiklik olarak varsayılabilir. Daha da önemlisi, size özel bir arkaplan resmi, işinizle ilgili bilgileri paylaşmanızda, size gerçekten değerli bir statü sağlar.

Sonuç olarak, Twitter’da bir profil oluştururken kullanıcı adınızdan, arkaplan resmine kadar bütün seçimlerinizi bilinçli bir şekilde yapmanız sizin faydanıza olacaktır.

Takip edecek kişiler bulun

Twitter’da sizi kimse izlemiyorsa, tabiki yaptığınız her şey anlamsız olacaktır. Ve siz birilerini takip etmeye başlamadan, sizi takip edecek kişileri bulmak zaman alır. Bu nedenle öncelikle benzer ilgi alanları ve iş alanlarına sahip kişileri bulun. Bir kaç iletisini ya da profil bilgisini okuyarak, sizi takip etmek isteyebileceğini tahmin ettiğiniz kişileri önce siz takibe alın. Aralarından mutlaka sizi takip etmek isteyen kişiler çıkacaktır. Bunun için harcayacağınız zaman sizin için uzun vadeli bir yatırımdır. Bu şekilde Twitter’daki bağlantı ağınızı genişletebilirsiniz.

Twitter’da tarzınızı ortaya koyun ve onu koruyun

Bütün ayarlarınızı yaptınız. Sırada ne var? Tabi ki ileti yazmak. Yani dilimize de neredeyse yerleşmek üzere olan “tweetlemek”. Bu bölüm, Twitter’da yeni olanlanlara ilk zamanlarda zor gelebilir. Sonuçta yazacağınız ileti ve okuyacak kişilerle ilgili sorumluluk sahibisiniz. Benim bu konudaki tek tavsiyem: “Sadece yazın, gitsin”. Elbette hatalarınız olacak ama bunun sonucunda hatalarınızla ve doğrularınızla sadece kendiniz olacaksınız ve bu da kişiliğinize ve işinize saydamlık kazandırarak karşınızdakine dürüstlüğünüzün kanıtı olarak geri dönecektir. Tabi ki bu, bilerek hata yapmak anlamına da gelmiyor. Bir kez yazmaya başladığınızda insani ve etik değerlerden dolayı tek bir sorumluluğunuzun olduğunu farkedeceksiniz: Kendinize ve diğerlerine saygılı olmak.

Twitter’da tarzınızı oluştururken bir kaç ipucundan yararlanabilirsiniz;

Aldığınızdan fazlasını verin.
Herkes farklı amaçlarla Twitter kullanıyor olabilir ama şunu farkettim ki hiç kimse Twitter’da “hava çok soğuk” gibi gelişi güzel ileti bombardımanına tutulmak için bulunmuyor. Siz de aynı şeyi yapmak yerine, alanınızla ilgili ya da sizi takip edenlerin ilgisini çekeceğini düşündüğünüz faydalı bilgiler yazarak okunurluğunuzun devamlılığını sağlayabilirsiniz. Ayrıca blogunuz varsa yeni yazılarınızın kısa özetini geçerek tanıtınımını yapın. Yazılarınızı beğenip beğenmediklerini sorun. Soru cümleleri diyalog ortamının oluşmasını sağlar. İş harici günlük hayatınızla ilgili özel iletiler yazmayı da ihmal etmeyin. Unutmayın ki Twitter’da sadece işinizin tanıtımınızı yapmak için değil, öncelikle insanlarla iletişime geçmek için bulunuyorsunuz. Bence işin püf noktası da bu. Yani ne yaptığınızın yanından kim olduğunuz da insanlar için önemli. Sizi insanlara kendinizin değil, bir başkasının tavsiye etmesi ağızdan ağıza pazarlamada en iyi sonucu doğurur.

Suistimal etmeyin.
Bir çok yönden Twitter kişisel bir yayın kanalıdır. Ve asıl problem de buradan doğar. Diğer bütün yayın kanalları gibi izleyicilerin-dinleyicilerin canı sıkıldığı (ve kalbi kırıldığı) zaman kanalı hiç şüphesiz değiştirirler. Sadece kendiniz olmanızı tavsiye etmemin sebebi, bunun insanlara ilgi çekici gelecek olmasındandır. Twitter’da yaptığınız tek şey blogunuza yazdığınız yazıların linkini yapıştırmak olursa, sadık takipçilerinizi geri dönüşü olmadan kaybedebilirsiniz. Çünkü bir defa sizin ağınızından çıktıklarında kolay kolay geri dönmeyebilirler. En azından Twitter’da sizin ilginizi nelerin çektiğini gözden geçirin ve siz de aynı şeyi sunmaya çalışın.

Diğer yandan hedeflediğiniz ağı oluşturduğunuzda günde bir ileti yazmak ya da hiç ileti yazmamak takipçileriniz için yeterli olmayabilir. Onlarla etkileşiminizi kaybetmemek ve iletişimi koparmamak için her gün yeterli ve dengeli sayıda ileti yazın.

Blogunuzu twitter’la birleştirin.
Twitter’a sadece blogunuzdaki yazıların linkini yapıştırmanın hatalı bir davranış olduğunu belirtmiştim. Diğer bir yandan ise Twitter, blogunuzun okuyucu sayısını ciddi bir ölçüde artırabilecek güce sahiptir. Ve bu, Freelance çalışanlar için potansiyel müşterileri ile bağlantıya geçmek için çok daha önemli olabilir. Çünkü blogunuz, sunduğunuz hizmetlerin ve işinizdeki kalitenin tanıtımı için mükemmel bir araçtır. Twitter’da blog yazılarınızı yayınlayarak kişisel ve profesyonel vasfınızı paylaşmak, takipçilerinizin, yaptığınız işle ilgili güvenlerini kazanmanızı sağlar. Bu nedenle elbette blog yazılarınızın linklerini de Twitter’da yayınlayın. Bir freelance çalışan olarak hala blogunuz yoksa çok yakında yazacağım Freelance çalışanlar neden blog açmalı başlıklı makalemden faydalanabilirler.

Sırada Ne Var?

Bu adımların hepsini gerçekleştirdiğinizde Twitter bağlantı ağınızın genişlemesinde ve itibar kazanmanızda başarılı olabilirsiniz. Çok detaylı bir makale olmasa da başlangıç ve kullanım açısından faydalı bir Twitter rehberi olacağını düşünüyorum. Freelance işlerinizi büyütmek için sosyal medya ortamlarını kullanmanın çok önemli olduğunu unutmayın. Bu konuda biraz zaman harcayarak elde edebileceğiniz imkanları ve kazançları es geçmeyin.

Bu konuda unuttuğum ya da göz ardı ettiğimi düşündüğünüz noktalar olabilir. Eleştirilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.

2 Yorum
  • Deniz Gülsoy
    Şubat 18, 2010

    Twitter’ın ileride kişisel pazarlama alanında en büyük iletişim aracı olacağını düşünüyorum. Gelecekte Twitter’dan ürün bile satılmaya başlanabilir. Yazı için teşekkürler.

  • Nesrin Art
    Şubat 19, 2010

    Twitter’a ısınamadım hiç. Çok yüzeysel geliyor bana. ama işim gereği artık kullanmam gerekiyor galiba:)

Yanıtla